Kentsel Dönüşüm Hukuku

Kentsel Dönüşüm Hukuku

Metni dinle
0:00 / 0:00

 

Kentsel dönüşüm hukuku, riskli yapıların veya riskli alanların yeniden değerlendirilmesi, can ve mal güvenliğinin sağlanması ve şehirlerin planlı gelişiminin desteklenmesi amacıyla uygulanan hukuki süreçlerin tamamını ifade eder. Özellikle 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında yürütülen bu süreçler, teknik olduğu kadar idari açıdan da hassas bir yapıya sahiptir. Vatandaşların mülkiyet haklarını doğrudan etkileyen kentsel dönüşüm işlemlerinde hukuka uygun hareket edilmesi büyük önem taşır.

Riskli yapı tespitleri, tebligat süreçleri, itiraz mekanizmaları, değer tespit işlemleri ve tahliye kararları kentsel dönüşüm uygulamalarının temel aşamalarındandır. Uygulamada birçok hak kaybı; eksik inceleme, hatalı teknik rapor, usule uygun yapılmayan tebligatlar veya idarenin yetki sınırlarını aşan uygulamaları nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Mülk sahiplerinin dönüşüm sürecinde karşılaştıkları en yaygın sorunlar arasında düşük değer tespiti, eksik kira yardımı, usulsüz yıkım kararları ve tahliye sürecine ilişkin anlaşmazlıklar yer alır.

Kentsel dönüşüm uygulamaları sadece riskli yapıdan ibaret değildir. Rezerv yapı alanı ilanı, uygulama bütünlüğünün korunması, ortak alanların durumu, hisseli taşınmazlarda karar yeter sayıları gibi birçok konuda hukuki uyuşmazlık meydana gelebilmektedir. Bu nedenle hem teknik raporların değerlendirilmesi hem de idari süreçlerin mevzuata uygun yürütülmesi için uzman desteği zorunlu hale gelmektedir.

Hukuk Büromuz, kentsel dönüşüm hukukuna ilişkin teknik ve hukuki süreçlerde mülk sahiplerine kapsamlı danışmanlık sunmaktadır. Riskli yapı tespitine itirazdan taşınmaz değerinin belirlenmesine, idari işlemlerin denetiminden dava süreçlerinin takibine kadar tüm aşamalarda profesyonel destek sağlanmaktadır. Amacımız, dönüşüm sürecinde mülk sahiplerinin haklarının tam ve eksiksiz şekilde korunmasını temin etmektir.

Kentsel Dönüşüm Hukuku kapsamında sunduğumuz başlıca hizmetler:

• Riskli yapı tespiti işlemlerine itiraz
• Riskli alan ve rezerv alan kararlarına karşı başvuru ve dava süreçleri
• Kentsel dönüşümde değer tespit raporlarının incelenmesi ve itirazı
• Tahliye ve yıkım kararlarının hukuka aykırılığının denetlenmesi
• Kentsel dönüşüm kira yardımı, taşınma yardımı ve destek ödemelerine ilişkin uyuşmazlıklar
• Hisseli taşınmazlarda 2/3 çoğunluk, anlaşma süreçleri ve ortaklığın giderilmesi süreçlerinin hukuki yönetimi
• İdare tarafından yapılan usulsüz tebligat ve işlem hatalarına karşı hukuki başvurular

Kentsel dönüşüm sürecinde taşınmazın değer tespiti ve arsa payı hesaplamaları gayrimenkul hukukuyla yakından ilişkilidir. Bu konularda geniş bilgilere Samsun Gayrimenkul Avukatı sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

Bazı kentsel dönüşüm projeleri kamulaştırma uygulamalarıyla birlikte ilerleyebilir. Kamulaştırma bedeli, tazminat ve idari işlemlere dair açıklamalar için Samsun Kamulaştırma Avukatı içeriğimizi inceleyebilirsiniz.

Kentsel dönüşüm süreçlerinde miras kalan eski yapılar, hak sahipliği ve pay dağılımlarında miras hukuku devreye girebilir. Bu aşamalara ilişkin bilgiler için Samsun Miras Avukatı sayfamızdan göz atabilirsiniz.

Hukuki İnceleme Dava Stratejisi Hakların Korunması

Riskli yapı tespit raporları, idarenin işlem dosyaları, tebligatlar ve değer tespitlerine ilişkin belgeler teknik ve hukuki bakımdan ayrıntılı şekilde değerlendirilir. Bu inceleme; raporlardaki ölçüm hatalarının, süre aşımı sorunlarının veya usule aykırılıkların belirlenmesini sağlar. Sürecin temeli bu incelemeyle atılır.

Kentsel dönüşüm sürecindeki her işlem için izlenecek yol, taşınmazın durumu, paydaş sayısı, teknik rapor sonuçları ve idari kararın niteliği dikkate alınarak belirlenir. Riskli yapı itirazı, iptal davası, tam yargı davası, değere itiraz veya 2/3 çoğunluk süreçleri gibi seçenekler arasından en etkili yol seçilerek sürecin stratejik çerçevesi oluşturulur.

Mülk sahiplerinin geleceğe dönük haklarının korunması amacıyla yapılan tüm işlemler kayıt altına alınır, değer tespit belgeleri arşivlenir ve idarenin sonraki adımlarına karşı gerekli itiraz mekanizmaları hazır tutulur. Amaç, sürecin her aşamasında hak kaybının önüne geçmektir.