Kamulaştırma; Devlet tarafından gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmazların devlet mülkiyetine geçirilmesi yani devletleştirilmesi demektir. Devletler sosyal devletin gereksinimlerini karşılayabilmek adına hizmet yapmak zorundadır. İşte devletin hizmet yapabilmesi için gayrimenkule ihtiyacı olduğu takdirde yapacağı kamulaştırmaya dair işlemlerini 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu düzenlemiştir.
Kamulaştırma kanunundan doğan ihtilaf durumlarında vatandaşlarımız da genelde dava yoluna gitmeyi tercih etmiştir. Bu sebeple Kamulaştırma Hukuku son zamanlarda daha ciddi rağbet görmeye başlamıştır. Oldukça teknik bir alan olan kamulaştırma hukuku birçok hukuk dalını da içerisinde barındırmaktadır.
Ülkemizde yapılan yatırımlardan dolayı son zamanlarda bu sorunlar oldukça fazlalaşmıştır. Özellikle acele kamulaştırma kavramı ile son zamanlarda çok daha sık karşılaşılmaktadır. Devlet adına yapılacak yol, köprü, tünel, bina, proje v.s durumlarda birçok yer kamulaştırmaya maruz kalmaktadır. Vatandaşlarımız kamulaştırma konusunda haklarını yeteri kadar bilmemesinden dolayı da ciddi maddi kayıplar yaşanmaktadır. Kamulaştırmaya ilişkin açılan davaların bir çoğunda kamulaştırmaya dair belirlenen bedeller rayiç bedellerin altında verilmektedir.
Bu alanda teknik ve hukuki desteğin önemi çok fazladır. Özellikle rayiç bedellerin yeniden tespit ettirilmesi ve bu konuda alınacak teknik raporlar bu tür davalarda en önemli konular arasındadır. Uygulamada birbirine komşu iki arazi aynı anda kamulaştırılmakta fakat arazilerin değerleri birbirinden oldukça farklı olarak tespit edilebilmektedir.
Kamulaştırma Hukuku ile ilgili olarak;
Kamulaştırmasız el atma davaları,
Kamulaştırmaya ait bedellere itiraz edilmesi,
Acele kamulaştırmaya ilişkin davalar,
Kamulaştırmaya ait bedellerinin mahkeme kararı ile tespit edilmesi ve bu kanun kapsamında ortaya çıkabilecek bütün ihtilaflar gibi konularda hizmet vermekteyiz.